2000’li Yıllarda Dünya ve Türkiye’de Tarım

Dünya tarımı iklim değişikliği, artan nüfusa karşın kullanılabilir su kaynaklarının azalması, iç ve dış göçlerden kaynaklanan nüfus hareketliliği ve doğal afetlerden olumsuz olarak etkilenmektedir. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2007 yılında dünya genelinde yetersiz beslenen insan sayısı 923 milyondur. 2016 Dünya Açlık Endeksi’ne göre, 800 milyon civarında insan açlık çekmektedir. Günümüzde bu rakam azalmasına rağmen 600 milyon dolayında insanın açlık sınırında yaşadığı kabul edilmektedir. (1) 

2000’li yılardan bu yana azalan açlık sorunu vardır. 2020 yılı Küresel Açlık Endeksi raporuna göre devam etmektedir. Pek çok ülke 2000 yılından bu yana açlık sorununu azaltmasına karşın özellikle Afrika’daki bazı ülkelerde etmektedir. Hatta bazılarında daha da kötüleşmiş durumda. 2019 yılında yayınlanan Küresel Açlık Endeksi raporu, iklim değişikliğinin insan nüfusunu yeterli ve sürdürülebilir bir şekilde beslenmeyi her zamankinden daha zor hale getirdiğine dikkat çekmektedir. (2) 

Sıfır Açlığa On Yıl

Sağlık ve Sürdürülebilir Gıda Sistemlerini Birbirine Bağlamak başlıklı 2020 Küresel Açlık Endeksi raporundaki veriler de dünyadaki açlık sorununun 2012 yılı verilerine oranla daha kötüleştiğini göstermektedir. Bununla birlikte, 2020 ve daha sonraki yıllar için sağlık, gıda ve beslenme güvenliğine bütüncül bir yaklaşım benimseyerek, 2030 yılına kadar “Sıfır Açlığa” ulaşmanın mümkün olabileceği öngörüsü var. (3)  

Küresel Açlık Endeksi’ne göre 2000 yılında açlığın düşük, orta, ciddi, endişe verici ve son derece endişe verici olarak beş derece olarak gruplandığı dünya ülkeleri arasında orta derecede açlık çeken ülkeler arasında bulunan Türkiye, 2012 yılından sonra düşük oranda açlık çeken ülkeler kategorisine girmesine karşın özellikle beslenme kalitesi açısından istenen düzeyde değildir. Geçmiş ile kıyaslandığında tarımsal üretimimizin artan nüfusumuza oranı düşmektedir. (4) 

Dünya genelinde açlık oranının 2000 yılından bu yana yüzde 30 azalmasının en önemli nedenlerinin başında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir şekilde uygulanan Geleneksel Tarım Metodudur. Bu metodun amacı bitmek tükenmek bilmeyen gıda ihtiyacına birim alandan alınabilecek en yüksek verimi alarak cevap vermektir. Ama bunun bir karşılığı, bizden alıp götürdüğü de vardır; insan sağlığı. Bu üretim metodunda kimyasal maddeler ve zirai ilaçlar en fazla verimi alacak şekilde kullanılır fakat bugün tarımda kullanılan bu kimyasal ilaçların ve gübrelerin insan sağlığına olan zararları bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bunun yanında, bu maddelerin doğal kaynaklarımızı ve çevremizi kirlettiği de bilinmektedir. İnsanlar ve doğal yaşam yok sayılmakta, çevre ve doğal kaynaklarımız yok sayılmakta, gelecek nesiller düşünülmeden, yenilenemeyen kaynaklarımız kullanılmaktadır. İşte bu kıskaçtan kurtaracak uygulama organik tarımdır. 

Kaynakça:

  1. http://gidabeslenme.org/dunyanin-sorunu/523/
  2. https://tr.qaz.wiki/wiki/Global_Hunger_Index
  3. https://www.gidahatti.com/aclik-sorununun-cozumu-tarim-gida-sisteminde-donusumden-geciyor-66273/
  4. https://tr.jejakjabar.com/wiki/Global_Hunger_Index

Arşivler

Kategoriler